Kdz. Ereğli ilçesinde Erdemir’den emekli olduktan sonra eşi Ayşe Koç ile birlikte tavuk yetiştiriciliği ve yumurta üretimi ile işe başlayan İsmet Koç, kısa sürede bahçesinde çilek, mısır, domates, biber, patlıcan, marul, tere, roka, erik, elma, hurma, ceviz, incir başta olmak üzere 10’larca çeşit meyve ve sebze üretmeye başladı. Emekli maaşının üzerinde çok fazla gelir elde etmeye başlayan İsmet ve Ayşe Koç çifti üretim ve sonrasındaki aşamalarla ilgili videolar çekip başkalarını da üretmeye teşvik etmek için çaba sarf ediyor. Şu ana kadar 10’larca aileyi başta tavuk ve yumurta üretimi olmak üzere sebze ve meyve üretimi konusunda teşvik eden İsmet Koç, kendisinin gücünün bir yere kadar yettiğini, ancak bu işle ilgili tarım müdürlüklerinin üzerlerine düşen görevleri yapmadıklarını belirterek sitemde bulunuyor. Eşi ile birlikte ek gelire ihtiyaç duymayacak kadar maddi durumlarının iyi olduğunu ifade eden Koç çifti, amaçlarının sadece insanları üretime teşvik etmek olduğunu söyledi. Üretimin olmadığı yerde fiyatların sürekli yükseldiğini ve geçim sıkıntısının başladığını anlatan Koç, gelecekte ise daha kötü durumlarla karşılaşılacağını ve kıtlığın başlayacağını söyledi. Koç bu sabah bahçesinde ürettiği marulları göstererek Zonguldak il ve Kdz. Ereğli ilçe tarım müdürlerini göreve davet etti. Koç sosyal medya hesabından yayınladığı videoda şu sözlere yer verdi: “Kışla Mahallesi’nden herkese sevgiler. Arkadaşlar, sel felaketi olduğunda sizlere söylemiştim; bakın şu marulların tanesini 1 TL’ye aldık, 20-25 TL’ye satıyoruz. Yazıktır, günahtır. Ben size üretin diyorum. Siz üretseniz, biz üretsek, onlar üretse bu marulun tanesi 5 TL olur. Ama şimdi 25 TL’ye alamıyorsunuz. Yazıktır, günahtır. Sayın il ve ilçe tarım müdürüm; gözünüzü seveyim oturmayın orada akşama kadar. Sahaya inin, bu insanlara yardımcı olun. Bu insanlar üretsin. Bu insanlar üretmesini bilmiyor, öğretmediniz bize bunları. Marulu, maydanozu, rokayı, tereyi, fasulyeyi, mısırı, biberi, patlıcanı bedava dağıtın da milletimiz diksin. Bolluk olsun, yoksa kıtlık olacak. Akşama kadar oturuyorsunuz orada, hiç sahaya indiğiniz yok. Oturduğunuz yerden doğru iş yapılmaz sayın müdürlerim, oturmayın orada. Allah’a emanet olun, kendinize iyi bakın. Üretin, üretin, üretin.”
